Düşünmek, sorgulamak ve anlamlandırmak insan olmanın temel yapı taşlarından biridir. Felsefe, sadece akademik bir disiplin değil, insanın kendini, çevresini ve evreni anlama çabasının en güçlü araçlarından biridir. Bu anlayışla, bireylerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine, kendi fikirlerini özgün bir şekilde oluşturmalarına ve dünyaya daha bilinçli bir gözle bakmalarına rehberlik etmeyi amaçlıyorum.

Felsefe benim için yalnızca bir meslek ya da akademik bir alan değil, hayatın ta kendisi. Çocukluktan itibaren insan doğasını, bilginin sınırlarını, ahlakın temellerini, adaletin doğasını sorgulayan bir yolculuk içindeydim. Bu yolculuk beni, felsefeyi sadece bir bilgi birikimi olarak değil, yaşamı anlamlandırmanın en güçlü araçlarından biri olarak görmeye yönlendirdi.

Öğrencilerimle ve düşünmeye meraklı bireylerle yürüttüğüm her sohbet, ders ya da tartışma, benim için yalnızca bilgiyi aktarmaktan öte bir anlam taşıyor. Onların dünyayı, kendilerini ve düşüncelerini daha derinlemesine kavramalarına yardımcı olmak, onlara bir bakış açısı sunmak ve en önemlisi, kendi bakış açılarını geliştirmelerini sağlamak benim için en büyük motivasyon kaynağıdır.

Benim için felsefe, belirli bir zümreye ait soyut ve uzak bir alan değil, herkesin hayatına dokunabilen, günlük yaşantımızın her anında var olan bir düşünme pratiğidir. Felsefi düşüncenin herkes için ulaşılabilir olması gerektiğine inanıyor ve bu doğrultuda eğitimler, seminerler ve birebir çalışmalarla, daha fazla insanın felsefeyle tanışmasını sağlamayı hedefliyorum.